28 Kasım 2010 Pazar

Kaddafi'den Erdoğan'a Ödül

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 3. AB-Afrika Zirvesi'ne onur konuğu olarak katılmak üzere dün Libya'ya  gitti. Erdoğan burada ''Kaddafi İnsan Hakları Ödülü"nü de alacak.  Zirvenin  de  onur  konuğuymuş.
 Nasıl  da  yakışmışlar


 Bu  akşam(29 Kasım akşamı) Kaddafi İnsan Hakları Ödülü Uluslararası Komitesi Başkanı ve Cezayir Eski Cumhurbaşkanı Ahmed Ben Bela ve diğer davetlilerin de katılımıyla bir tören düzenlenecek.

Darbeci  bir  diktatörden İnsan Hakları Ödülü  almak  ne  kadar  onur  verici  değil  mi? Daha  önce  de  Erbakan'ın Libya  maceraları  olmuştu. Kaddafi  tarafından  azarlanma onuruna  erişmişti Erbakan. Türk  ulusu  olarak  bunları  gördük  biz.  Ne  var  ki  balık  hafızalıyız.  Ne  diyelim, hak  ettiğimiz  yöneticileri  buluyoruz işte..

13 Kasım 2010 Cumartesi

Montaigne' den Seçmeler


Bence insan ne oldugunu bilmekte dikkatli olmalı;iyi tarafınıda kötü tarafınıda aynı titizlikle ortaya çıkarmalıdır.

Kendini olduğundan az göstermek,tevazu değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır.Kendini olduğundan fazla göstermek de, çok defa gurudan degil budalalıktandır.

Bence bu kendini beğenme illetinin esası, kendindan pek fazla hoşlanmak,kendi kendine hayasızca aşık olmaktır.Bunun en iyi devası kendinden söz etmeyi yasaklayan ve böylece bizi kendimiz üzerinde düşünmekten büsbütün alıkoyanların dediklerinin tam tersini yapmaktır.

Gurur insanın düşüncesindedir; söze dökülen onun pek küçük bir parçasıdır.

Bu adamlar öyle sanıyorlar ki insanın kendi üzerinde durması,kendinden hoşlanması,hep kendisiyle uğraşması kendine fazla düşkün olması demektir. Oysaki aşırı benciller, kendilerini pek üstün körü bilenler, kendilerinden önce işlerine bakanlardır. Onlara göre kendi kendisiyle baş başa kalmak, sırt üstü yatıp vakit öldürmektir. Ruhunu zenginleştirmeye, kendini adam etmeye çalışmak boş hayaller kurmaktır. Sanki kendimiz bizden ayrı, bize yabancı birisiymişiz gibi.

Kendinden aşağıya bakıpta kendi kafasına hayran olan adam, kendinden yukarıya, geçmiş yüzyıllara gözlerini kaldırsın; o zaman yüzlerce devin ayakları altında kalacak ve burnu kırılacaktır.

İnsan kendindeki eksik ve cılız değerleri, üstelik insan hayatının hiçliğini hesaba katarak düşünecek olursa, hiçbir değeriyle övünmeye kalkışmaz.