Bu tür bir fotoğrafa hala bakamadığını söyledi içtenlikle ve ekledi, ''ben hiç yaşayamadım''
Annesinden yana yaralıydı Sarah Lou. Nedense annesi ile asla ana kız olamamışlardı. Üstelik bunun nedenlerini araştırmaktan beyni patlamıştı ta çocukluk yıllarından beri. Annesinin sevgisini hak edememenin gizli utancı ile yaşamağa çalışırken, yaşamı boyunca bir yanı eksik kalmıştı adeta. Oysa ne çok isterdi o da annesi tarafından sevilip şımartılmayı. Annesi ile o dünyanın en güzel bağını kuramayanlardan olması onun tercihi değildi. Bunu hiç bir çaba göstermeden başarıp da, yoksun olanları yadsıyan hatta kınayan ana kızların küçümseme ve şüphe ile değerlendirmelerine de maruz kalmıştı. Her toplumda doğanın bu tür şaşırtmacaları olabileceğini bilmiyordu henüz. O yalnızca kendi gerçeğini hissedebiliyordu.
Kendisini doğurduğu için öfke duyan bu kadın bir kez olsun ona sevgi ile sarılmamıştı. Mutsuz ve mutlu anlarında yanında olduğunu söylememişti. Arkadaşlarını ve annelerini gözlemlemişti dikkatlice. Farklı karakterde ve kültür düzeyindeki kadınların kızlarına sevgilerini nasıl ifade ettiklerini incelemiş, hafızasına kaydetmişti en ince ayrıntıları ile. Kendine ve annesine baktığı zaman kırıntısını bile görememenin acısı git gide büyümüştü içinde. O annelerin her birini kendi annesi olarak hayal ederdi ara sıra. Hatta bir sabah uyanınca öğretmeni Mrs Taylor'u annesi olarak bulmak için dua ederdi.
Annesinin biraz olsun sevgisini ve beğenisini kazanabilmek için az çaba göstermemişti çocukluk yıllarında. Okul başarısı öğretmeninin, başka anne babaların dikkatini çekiyordu ancak annesi için zaten olması gereken bir durumdu. Fizik olarak dikkat çekecek kadar güzel bir çocuk sayılmazdı ama sevimli ve zekiydi. Annesi ona sürekli aşağılayıcı sözcüklerden oluşan takma isimlerle seslenirdi. ‘’Pasaklı, kara böcek, ayran gözlü’’ gibi . En çok da o sözcüğe içerler, dakikalarca aynada gözlerine bakar, başka hiç kimseden duymadığı bu saçma benzetmenin anlamını çözmeye çalışırdı. Annesinin sistemli olarak aşağılık duyguları aşıladığını fark etmeden çocuk kalbi acı çekerdi..
Annesinin biraz olsun sevgisini ve beğenisini kazanabilmek için az çaba göstermemişti çocukluk yıllarında. Okul başarısı öğretmeninin, başka anne babaların dikkatini çekiyordu ancak annesi için zaten olması gereken bir durumdu. Fizik olarak dikkat çekecek kadar güzel bir çocuk sayılmazdı ama sevimli ve zekiydi. Annesi ona sürekli aşağılayıcı sözcüklerden oluşan takma isimlerle seslenirdi. ‘’Pasaklı, kara böcek, ayran gözlü’’ gibi . En çok da o sözcüğe içerler, dakikalarca aynada gözlerine bakar, başka hiç kimseden duymadığı bu saçma benzetmenin anlamını çözmeye çalışırdı. Annesinin sistemli olarak aşağılık duyguları aşıladığını fark etmeden çocuk kalbi acı çekerdi..
6 yorum:
Yazık ya :(
Yeryüzünde milyonlarca Sarah var :(
Teşekkür ederim devamını getirmeye başladığın için.
Hayırlı cumalar, paylaşım için teşekkürler.
Size de Sayın Damla. Sayfama hoş geldiniz.
Babadan da söz edeceğim Sittirella. Galiba Sarah kitabını bitirene dek epeyce tanıyacağız kendisini.
Zevkle okudum sarah'yi. Devamini bekliyorum. Ama bir o kadarda içim burkuldu :(
Hoş geldiniz blog sayfama Mutfaktan mis kokular. Sarah Lou'nun yaşamında ders alınması gereken pek çok iç acıtıcı olay ve durum var. bu yüzden zaman zaman paylaşacağım o izin verdiği sürece. Her yazımı okuyor ve gülümseyerek ''bu paragraf benim yazdıklarımdan iyi olmuş'' diyor.
Yorum Gönder