24 Şubat 2011 Perşembe

Sarah Lou'nun Çocukluk Yılları


Bu  tür  bir  fotoğrafa hala  bakamadığını  söyledi  içtenlikle ve  ekledi, ''ben hiç  yaşayamadım''

Annesinden  yana  yaralıydı  Sarah Lou. Nedense annesi  ile  asla ana  kız  olamamışlardı. Üstelik  bunun  nedenlerini  araştırmaktan  beyni  patlamıştı  ta  çocukluk  yıllarından  beri.  Annesinin  sevgisini   hak edememenin  gizli  utancı ile  yaşamağa  çalışırken,  yaşamı  boyunca  bir  yanı  eksik  kalmıştı  adeta.  Oysa  ne  çok  isterdi o  da  annesi  tarafından  sevilip  şımartılmayı. Annesi  ile  o  dünyanın  en  güzel  bağını  kuramayanlardan  olması  onun  tercihi  değildi. Bunu  hiç  bir  çaba  göstermeden  başarıp  da,  yoksun  olanları yadsıyan  hatta kınayan  ana  kızların küçümseme  ve  şüphe  ile  değerlendirmelerine  de  maruz  kalmıştı.  Her  toplumda  doğanın  bu  tür  şaşırtmacaları  olabileceğini bilmiyordu  henüz. O yalnızca  kendi  gerçeğini  hissedebiliyordu.

Kendisini  doğurduğu  için  öfke  duyan  bu  kadın bir  kez  olsun  ona sevgi  ile  sarılmamıştı. Mutsuz  ve  mutlu anlarında yanında  olduğunu  söylememişti.  Arkadaşlarını   ve  annelerini   gözlemlemişti   dikkatlice.  Farklı  karakterde  ve  kültür  düzeyindeki  kadınların kızlarına sevgilerini  nasıl  ifade  ettiklerini  incelemiş, hafızasına  kaydetmişti  en  ince  ayrıntıları  ile. Kendine  ve  annesine  baktığı  zaman  kırıntısını  bile görememenin  acısı git  gide  büyümüştü  içinde. O  annelerin  her  birini  kendi  annesi  olarak  hayal ederdi ara  sıra. Hatta bir  sabah uyanınca öğretmeni Mrs Taylor'u annesi  olarak  bulmak  için dua  ederdi.

Annesinin  biraz  olsun  sevgisini  ve beğenisini  kazanabilmek  için  az  çaba  göstermemişti  çocukluk  yıllarında. Okul  başarısı  öğretmeninin, başka  anne  babaların  dikkatini  çekiyordu ancak  annesi  için  zaten  olması  gereken  bir  durumdu.  Fizik  olarak  dikkat  çekecek  kadar  güzel  bir  çocuk  sayılmazdı  ama  sevimli  ve  zekiydi.  Annesi  ona sürekli aşağılayıcı  sözcüklerden  oluşan  takma  isimlerle  seslenirdi. ‘’Pasaklı, kara  böcek, ayran gözlü’’ gibi . En  çok  da  o  sözcüğe  içerler,  dakikalarca aynada  gözlerine  bakar,  başka  hiç  kimseden  duymadığı  bu  saçma  benzetmenin  anlamını  çözmeye  çalışırdı. Annesinin  sistemli  olarak  aşağılık  duyguları  aşıladığını  fark etmeden  çocuk  kalbi  acı  çekerdi..

6 yorum:

Sittirella dedi ki...

Yazık ya :(
Yeryüzünde milyonlarca Sarah var :(
Teşekkür ederim devamını getirmeye başladığın için.

DAMLA dedi ki...

Hayırlı cumalar, paylaşım için teşekkürler.

Şeytanın ''Yaz'' Dedikleri dedi ki...

Size de Sayın Damla. Sayfama hoş geldiniz.

Şeytanın ''Yaz'' Dedikleri dedi ki...

Babadan da söz edeceğim Sittirella. Galiba Sarah kitabını bitirene dek epeyce tanıyacağız kendisini.

Unknown dedi ki...

Zevkle okudum sarah'yi. Devamini bekliyorum. Ama bir o kadarda içim burkuldu :(

Şeytanın ''Yaz'' Dedikleri dedi ki...

Hoş geldiniz blog sayfama Mutfaktan mis kokular. Sarah Lou'nun yaşamında ders alınması gereken pek çok iç acıtıcı olay ve durum var. bu yüzden zaman zaman paylaşacağım o izin verdiği sürece. Her yazımı okuyor ve gülümseyerek ''bu paragraf benim yazdıklarımdan iyi olmuş'' diyor.