2 Ağustos 2012 Perşembe

Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?

Ya da, mal da yalan mulk de yalan var biraz da sen oyalan!

 İşte bu sözleri çağrıştıran anekdotlar:

Apartman ya da yeni moda sitelerde rastlanan bir durumdur; ev sahipleri belli etseler de etmeseler de birazcık kiracılara tepeden bakarlar.. Öyle ya onlar mülk sahibidirler. Diğerleri ise her ay kirayı bastırıp otururlar geçici olarak. Lüks ve pahalı otomobilleri olanlar da olmayanlara tepeden bakıp keyiflenirler içten içe..Bu hemen hemen mal mülk konusunda hep böyledir. Ne var ki işin aslı pek de öyle değildir.

Yaşlı, yani yaşam deneyimi benden neredeyse iki kat fazla olan aydın bir tanıdığım,bir sohbette gülümseyerek şöyle değerlendirdi bu durumu, .. Aslında kimse mal mülk sahibi değildir. Hiç birimiz dünyada edindiğimiz varlıkları alıp götüremeyiz öte tarafa. Hem bu dünyada iken de onların hep bize ait olma garantisi yok ki.. İnsanlar sadece bazı malı mülkü kullanma iznine sahiptir. Kimi az kimi çok, kimi uzun süre, kimi de kısa süreli kullanırlar. Belki bu izin, çalışmalarına, şanslarına, akıllarına ya da akılsızlıklarına bağlıdır, bunu bilemem. Adaletli midir, değil midir bunu da bilemem ama bildiğim bir şey var ki kimse kendini mal mülk sahibi sanmasın; her an herkesin bir şeyleri kullanma izni sona erebilir. Ya da o izni edinememiş insanların durumu değişebilir.

 İşte böyle söylüyor o yaşlı dostum..