Amerikalı komşum çay keyfi yapmış, bense üzerine sıcak su dökülmüş granül kahveyle uyanmaya çalışıyordum. Bu bir tezattı aslında. Çayı sevmediğimden değil, kolay gelmişti güne kahve ile başlamak. ''İşlerini bitirince bana gel, çay içer sohbet ederiz'' dedi. Sarah'yı sıkı bir çay tiryakisi yaptığımızı düşündüm. Tıpkı evde terlik giymeyi, alışveriş yaparken pazarlık etmeyi, pişirdiği ilginç yemeklerden, elmalı turtalardan bir tabağa koyup komşuya vermeyi öğrendiği gibi, çay demlemeyi ve verandada çay keyfi yapmayı da öğrenmişti yıllardır. İnce belli çay bardakları ile içilen çaylar, nefis turtaları ve yöresel kahvaltılıkları içeren kahvaltı tabakları eşliğinde olursa, sahilde başlayıp dağ yoluna tırmanılan, biraz dinlenilip dönülen uzun bir yürüyüşle sona eriyordu. Köpeklerimiz de bize eşlik ediyordu bu yürüyüşte.

Bunları sizlerle paylaşırken aklıma şöyle bir şey geldi:
Belki de dünyada ilk olarak yazılmakta olan bir kitabı ve kitabın baş kişisini anlatan ikinci bir biyografi kitabı oluşuyor. Şu an olduğu gibi zaman zaman güncel durumuları da yazdığım için asıl kitaptan günümüze açılan bir kapı oluyor bu anlattıklarım. Aslında kitap olacağını sanmıyorum yazdıklarımın ama seviyorum yazmayı..
2 yorum:
Harika yazıyorsun.
Gerçekten bir ilk olacak gibi görünüyor :)
Kaldı ki şöyle de bir durum var; belki Sarah tamamıyla hayal, senin kurgu kahramanın ve asıl kitap senin yazdığın :)
Teşekkürler.
Oooo, bu çok güzel:) Keşke bir kitabı kurgusal olarak doldurabilecek kadar donanımlı olabilsem. Sarah Lou izin verdiği sürece yazalım bakalım, bu iş nereye varacak. Ayrıca kendisini dört aydır görmüyorum. Bunlar yazdan kalan kırıntılar. Sadece e-posta ve messenger ile iletişimimiz var. Dua edelim de yazlık kiraları fırlamasın, yeniden komşu olabileyim Sarah Lou ile.
Yorum Gönder