1 Mart 2011 Salı

28 Şubat Süreci ile İlgili Anımsadıklarım


Necmettin Erbakan'ın ölümü  ile  çokça  gündeme  gelen 28 Şubat Kararları, o  günlerdeki ve sonrasındaki  siyasi  ortam bu  günkü  gibi  aklımdadır. 14  yıl  geçmiş o  günden  bu  güne. Hala ''ülkeye  yararı  olmuştur''  diyenler de var, ''demokrasinin  altını  oymuştur bu  uygulamalar''  diyenler  de. Ben yorum  yapmadan, sade  vatandaş  gözü  ile  o  günkü  durumu  aktarmağa  çalışacağım;


O  günlerde,  Refahyol  koalisyonu ülkeyi  yönetirken, 28  şubat  sürecine  zemin  hazırlayan bazı  olaylar oluyordu. Benim  anımsadıklarım:


1996 yılında  Susurluk'ta yaşanan bir  trafik  kazası  sonrası  mafya, siyasetçi, polis ilişkilerini kamuoyu  duymuş  oldu.


Susurluk  Olayı öncesinde  mi,  yoksa  sonrasında  mı  tam  olarak  anımsayamıyorum,  Başbakan  Erbakan  bazı  Afrika  ülkelerine resmi geziler  yapıyor, İslam birliği  adına  süslü  laflar  ediyordu.  Libya  gezisi  sırasında, bir  çadırda  Kaddafi'nin söylediği bazı aşağılayıcı  sözlere  tepki  gösterememesi basının büyükçe  bölümü  ve muhalefet  tarafından  çok  eleştirilmişti.


O  günlerde  Kayseri'nin Refah  Partili  Belediye  Başkanı  Şükrü Karatepe, parti  toplantısında laiklik karşıtı  söylemlerde  bulunuyordu.''Süslü  püslü  göründüğüme  bakıp  da laik  olduğumu  sanmayın.  Resmi  görevim  nedeni  ile  bugün  bir  törene  katıldım.  Başbakanın,  milletvekillerinin,  bakanların  bazı  mecburiyetleri  var.  Ancak  sizin  hiç  bir  mecburiyetiniz  yok. Refah  partili olarak yeryüzünde  tek  başıma da  kalsam bu  zulüm  düzeni  değişmelidir'' gibi  sözler  ediyordu. (O  günün  gazetesinden kesmiştim  bu konuşmaya  ait  yazıyı)


Başbakan  ise başbakanlık  konutunda tarikat  liderlerine  ve şeyhlere  iftar  yemeği  veriyordu.


Bir  de  Sincan Belediyesi  Kudüs Gecesi  düzenlenmişti  o  günlerde.  Ayrıntıları  çok  iyi  anımsamıyorum  ama  galiba  İran  büyükelçisi  onur  konuğuydu o  gece.  Sahneye laiklik  karşıtı  bir  oyun  konulmuştu.


O  günlerde manşetlerden  düşmeyen  bir  olay  da, Aczimendi Tarikat  lideri  ile  ilgili  olarak bir  anda  meşhur  olan  Fadime  Şahin adında  bir  kadının afişe  edilmesiydi.  Bundan  söz  etmeyeceğim; kolaylıkla olaylar  hakkında bilgi  edinebilirsiniz.


İşte  28 Şubat Kararları  öncesi  böyle  günler  yaşanıyordu. Basından merakla  izlediğimiz,  sonrasında  da  yıllarca  açık  oturumlara konu olan,  siyasi  tarihimizin  önemli  bir  olayının  sonrasındaki  gelişmeleri  de yazmağa  çalışacağım.  

1 yorum:

Begonvilli Ev dedi ki...

Ben de hatırlıyorum o süreçte yaşananları. Başbakan, irtica tehlikesinin söz konusu olmadığını her fırsatta söylüyordu ve MGK kararlarını imzalamamakta direnmişti epeyce. Sonunda imzaladı ve sonrasında da başbakanlık görevinden istifa etmişti.